Şişmanlık ve İnsülin Direnci

İnsülin Beslenme sonrası kanda seviyesi artan besin maddeleri insülin salınımına sebep olur. İnsülin;

İnsülin

Beslenme sonrası kanda seviyesi artan besin maddeleri insülin salınımına sebep olur. İnsülin;

  1. Damarlarda nitrik oksit yapımını artırır. Nitrik oksit damarı çepeçevre saran düz kasları gevşeterek damar çapını genişletir, kandaki pıhtılaşma ve iltihap hücrelerinin birbirlerine ve damar çeperine olan yapışkanlığını azaltır. Böylece dokulara olan kan akımını ve besin maddelerinin ulaşmasını kolaylaştırır.
  2. Besin maddelerinin hücre içine alınmasını sağlar. Ağırlıklı olarak şeker ve yağlardan enerji elde edilmesini, aminoasitlerden ise yapısal proteinler oluşturulmasını teşvik eder.
  3. Artan besin maddelerinin depolanmasını sağlar. Kandaki ihtiyaç fazlası besin maddeleri glikojen formunda kas ve karaciğer dokularına, daha da artanlar ise karaciğerde trigliserite çevrilip yağ dokularında depolanır.

Öğünler arası dönemde organizmanın enerji ihtiyacı depolardan karşılanır. Kan şekeri ile birlikte kan insülin seviyeleri de düşer. Kas karaciğer ve yağ dokuları üzerindeki insülin etkisi ortadan kalkar, kas ve karaciğerde depohalindeki gikojen şekere, yağ depolarındaki trigliseritler yağ asitlerine dönüşürler ve kana aktarılırlar.

İnsülin direnci

1-    Hücre içine alınamadığından hücre içi şeker, yağ ve aminoasitler azalır.

a-    Hücreler enerji ihtiyaçlarını karşılayamazlar,

b-    Yapısal proteinleri üretemezler

c-    Kas ve karaciğer hücreleri acil ihtiyaçlar için gerekli olan glikojeni depolayamazlar.

Sonuçta hücrelerin yapısal ve fonksiyonel yetersizlikleri, protein yapısının bozulmasına bağlı koordinasyon ve hücreler arası iletişim bozuklukları ortaya çıkar.

2-    Hücre içine alınamadığından kan şekeri artar.

a-    Şeker yapısı gereği birbirlerine ve dokuların yapısal proteinlerine yapışma eğilimindedir.

b-    Kan yoğunluğunu artırır.

 

3-   Hücre içine alınamadığından ve yağ dokusundan kana çıkışı arttığından kan yağ asidi seviyesi artar.

a-    Karaciğere akan fazla miktardaki serbest yağ asitleri ile karaciğer trigliserid üretimi artar.

b-    Hem kan dolaşımında trigliserid düzeyi yükselir hem de karaciğer yağlanması olur. Karaciğer yağlanmasının büyüklüğü insülin direncinin şiddetini gösterir.

 

4-    Organizma, insülinin yetersiz olduğu yanılgısı ile daha fazla insülini salgılar. Kan insülin seviyesi yükselir. İnsülin direncine rağmen böbrek ve sinir dokusunun insüline olan duyarlılığı devam ettiğinden

a-    İnsülin etkisi ile böbreklerden tuz tutulumu olur

b-    Sempatik sinir sistemi aktivasyonu ve buna bağlı damar çaplarında daralma ve kalp hızında artış olur.

Sonucunda kan basıncı yükselir, kalp hızı artar ve dolayısı ile kalbin iş yükü artar

 
 

Damar hastalıkları

İnsülin direncinin en önemli sonucu damar yapısının bozulmasıdır.

Kandaki yüksek miktarlardaki şeker damar hücrelerinin hücre iskeletlerine ve hücreler arası destek dokuya yapışarak damar içini döşeyen hücre örtüsünün fiziki yapısını bozar. Aynı zamanda hücrelere yapışmış olan şeker molekülleri metabolizma atığı olan oksijen radikallerini tutarak bölgeden uzaklaştırılmasını önler. Okside edici bu ajanlar ise çevrelerindeki tüm yapılara zarar verir.

Kan şekeri yüksekliği ile başlayan damar duvar içyapısının (endotel) hasarlanması sonucu kanda bulunan oksitlenmiş yağlar ve bu yağları temizlemek isteyen iltihap hücreleri damar duvarı iç kısımlarına sızar. Aterosklerotik Plak ve damar darlıkları meydana gelir.

Şeker hastalığında yağ metabolizması da bozuktur ve kanda bulunan yağ partikül boyutları daha küçüktür. Bu nedenle bu tür yağ partiküllerinin damar duvarına sızmaları da daha kolay olur.

Damar içini döşeyen hücrelerin yapısı bozulduğundan nitrik oksit yapımı azalır, bu nedenle damarın esnekliği kaybolur, pıhtılaşma ve iltihap hücrelerinin birbirlerine ve damar hücrelerine olan yapışkanlığı artar. Bu şekilde plak oluşumu ve büyümesi hızlanır, damar içi pıhtı oluşumu ile damar tıkanıklığının ortaya çıkma olasılığı artar.

 

Açıklama: F:\internet sitesi\insülin direnci ve şişmanlık\ins. dir-5.png
 

Şişmanlık

Normal şartlarda insülinin etkisi ile şeker ve yağ asitleri organ ve dokuların ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılmak veya artanlar depolanmak üzere hücre içine alınır.

Yağ dokularındaki yağ asitleri insülinin etkisi ile yağ hücreleri içinde tutulur. Göbek çevresi derin yağ dokusu insülin ile tamamen baskılanamadığından büyüklüğü oranında kana yağ asidi salar. Bu yağlar da karaciğer ve kas hücreleri içine alınırlar,

Şişman kişilerde derin yağ dokusundan çok fazla yağ kana geçer. Yağların kas ve karaciğer hücrelerine alınması ve hücre içi birikimi artar, dolayısı ile insülin varlığına rağmen yağ ile dolu kas ve karaciğer hücreleri şekeri kandan yeterince alamaz. Kan ve damarların şekere maruz kalma süreleri artar. Bu durum insülin direnci olarak adlandırılır.

Erişkin toplumun yaklaşık üçte birinin insülin direncine bağlı glikoz toleransları bozulmuştur ve bu kişilerin yaklaşık yarısı 5-10 yıl içinde şeker hastalığına ilerlemektedirler.

Şeker hastalığı ise sebebi her ne olursa olsun insülin direnci ve insülin eksikliği ile kendini gösteren bir hastalıktır.

Dokularda, insülin direncinin olması sonucunda: