Dolaşım sistemi ve kalp
Kalp akciğerlerden oksijen yüklenmiş kanı (temiz kan olarak da bilinir) dokulara, dokulardan oluşan karbondioksiti ise (kirli kan olarak da bilinir) vücuttan uzaklaştırılması için akciğerlere pompalar.
Kalbin sol tarafı: akciğerlerde oksijen ile yüklenen kanın vücut organ ve dokularına dağıtılmasından sorumludur:
1- Nefes alma sırasında akciğer keseciklerine dolan oksijeni alan kan kalbin sol kulakçığına ulaşır
2- Kabin gevşemesi sırasında oksijen yüklü kan mitral kapaktan geçerek kalbin sol karıncığına geçer
3- Kalbin kasılması ile içindeki kanın tüm doku ve organlara gitmek üzere kan aort kapaktan geçerek aort damarı içine pompalanır. Bu aşamada mitral kapak kapalı olduğundan kalbin pompalaması sırasında kan geldiği yöne doğru gidemez.
Kalbin sağ tarafı: dokularda oluşan karbondioksitin vücuttan atılmak üzere akciğerlere ulaştırılmasından sorumludur.
1- Dokularda oksijeni bırakıp dokuların atığı olan karbondioksiti alan kan kalbin sağ kulakçığına ulaşır
2- Kabin gevşemesi sırasında karbondioksit yüklü kan triküspit kapaktan geçerek kalbin sol karıncığına geçer
3- Kalbin kasılması ile karbondioksitin atılmak üzere akciğer keseciklerine bırakılmasının ve yerine tekrar oksijen yüklenmesinin sağlanması için kan pulmoner kapaktan geçerek akciğer dolaşımı sisteme pompalanır.
Kalp kapak hastalıkları
Kalp içinde bulunan kapaklar kalbin pompalama fonksiyonları sırasında kanın hedefine doğru akması ve geldiği yöne geri kaçmaması görevlerini üstlenmişlerdir.
Kapaklarda meydana gelen daralmalar kanın ileri akışını kısıtlarken, kaçaklar kanın geldiği yöne doğru geri kaçmasına neden olur. Kapak hastalıklarının ülkemizde en sık sebebi çocukluk çağında geçirilmiş romatizmal ateş hastalığının kalp kapaklarını etkilemesi ile ortaya çıkan romatizmal kapak hastalıklarıdır. Diğer bir sebep yaşın ilerlemesi ile kapakların kalınlaşıp sertleşmesi sonucu ortaya çıkan senil (yaşlılığa bağlı) kapak hastalıklarıdır. Diğer sebepler daha nadir görülür.
Sol taraf kalp kapaklarının darlığı:
Mitral ya da aort kapak daralmıştır. Kanın kapak yapısının ilerisine akımı bozulmuştur, kapak gerisinde ise birikimi artmıştır.
İleri kan akımı azaldığı için doku ve organlara giden kan azalırsonuçta halsizlik, erken yorulma, zaman zaman göğüs ağrısı ve böbrek yetmezliği gibi kas ve organ fonksiyon bozuklukları görülebilir.
Kapak gerisinde kan göllenmesine bağlı kalpte büyüme, akciğerlerden kanın kalbe akışı azalması ile akciğerlerde olan sıvı birikimi* nefes darlığına yol açar.
Akciğerlerdeki sıvı birikimi sağ taraf kalbin kanı akciğerlere pompalamasına engel oluşturur ve dolayısı ile sağ taraf kalbe dönemeyen kan biriktiği bölgelerde karın şişliği, ayaklarda şişme (ödem) gibi sorunlara neden olur. Bu bulgulara ek olarak mitral darlığında sol kulakçığın aşırı büyümesine bağlı çarpıntı, ses kısıklığı, kanlı balgam (köpük gibidir), aort darlığında ise bayılma daha sık görülür.
Sol taraf kapak yetersizlikleri:
Mitral ya da aort kapakta, kanın geldiği yöne olan kısmi kaçaklarını ifade eder. Belirtileri mitral ve aort darlığına benzerdir fakat daha hafif seyreder.
Sağ taraf kalp kapaklarının darlığı:
Triküspit kapak darlığı çok nadirdir, pulmoner kapak darlıkları ise genellikle doğuştan kalp hastalıklarının bir parçasıdır. Akciğerlere olan kan akımı, dolayısı ile kalbin sol tarafına ve vücuda akan kan azalır halsizlik, yorgunluk gibi sonuçları ortaya çıkar. Yine kalbin kanı toplayamaması karın ve bacaklarda şişliğe neden olur. Sol taraf kapak hastalıklarından farklı olarak akciğerde sıvı birikimine neden olmaz. Erken yaşlarda görüldüğünden gelişme gerilikleri olabilir. Doğuştan kalp hastalıklarına ait morarma (siyanöz), oksijen açlığı gibi diğer bulgular sıklıkla eşlik eder.
Sağ taraf kapak yetersizlikleri:
Pulmoner kapak yetersizliği çok nadirdir, triküspit kapak yetersizliği çok sıktır ve genellikle fonksiyoneldir. Sol taraf kalp hastalıklarında akciğerdeki kan göllenmesi veya astım bronşit gibi akciğer hastalıkları sağ kalbin önünde bir engeldir ve sağ karıncığın kasılmasıyla artan basınç nispeten zayıf yapılı olan triküspit kapağı kaçağa zorlar. Sağ taraf kalp kanı etkin bir biçimde toplayamadığından karın ve bacaklarda şişmeler görülebilir.
Mitral kapak prolapsusu (mitral kapakta çökme)
Mitral kapağın önemli ve sık hastalığı da mitral kapak prolapsusudur (mitral kapağın gevşek yapıda olması ve kapanma sırasında çökmesi durumudur).
Mitral kapak akciğerlerde oksijenle yüklenmiş kanın kalpte ilk toplandığı yer olan kulakçık ile kulakcıktan gelen kanın tüm doku ve organlara dağıtılmak üzere atardamarlar içine pompalandığı karıncık arasındaki yapıdır. Mitral kapağın açılması ile kan kulakcıktan karıncığa geçer. Karıcığın kanı ileri pompalamak üzere kasılması ile oluşan kan basıncı etkisi ile mitral kapak geri itilerek kapanır ve kanın geldiği yöne akışını engeller. Böylece kan daima ileri doğru akar. Mitral kapak prolapsusu mitral kapağın gevşek yapıda olması sonucu meydana gelir. Karıncığın kasılması ile mitral kapağın geri itilerek kapanması sonrası gevşek yapı nedeniyle kapakda çökme olur. Bazı durumlarda çökmeye mitral yetersizliği yani kanın bir miktarının geldiği yöne doğru kaçışı eşlik edebilir.
Hafif prolapsuslar genellikle belirti vermezler. Az bir kısmında da kapak çökerken kapak yapısının asılı bulunduğu kalp kaslarının çekilmesine bağlı batıcı veya baskı tarzında göğüs ağrısı oluşturabilir ki bu durum önem arz etmemektedir. Yine kalp kaslarının çekildiği yerdeki kalp kaslarında oluşan anormal elektriksel uyarılara bağlı ritm bozuklukları görülebilir, çarpıntı, baş dönmesi, bayılma gibi durumlar görülebilir.
Kapak hastalıklarına eşlik eden diğer durumlar
Stres, gebelik, efor kapak hastalıklarına bağlı rahatsızlıkları artırabilir. Kalp kapak hastalarında ani kötüleşme bir enfeksiyon veya ritm bozuklukları gibi erken müdahale gerektiren bir olaya işaret ediyor olabilir.
Mitral kapak darlığında basınç artışına bağlı sol kalp kulakçığında genişleme ve bu gerilim kulakçığın birçok yerinde düzensiz ve hızlı uyarılarla atriyal fibrilasyon olarak tanımlanan rirm bozukluğuna neden olabilir. Böyle bir durumda genişlemiş sol kulakçık içinde nispeten hareketsiz kalan kan pıhtılaşabilir ve bu pıhtı kalpten çıkıp atar damarlar aracılığı ile beyin, böbrek, barsak ve bacak gibi bölgelere ulaşarak tıkanıklıklar oluşturup felç, kangren gibi hayati öneme sahip yeni rahatsızlıklara yol açabilir.
Kapak hastalıklarının tanısı
Kapak hastalıklarının muayenesinde hemen her zaman etkilenen kapağa bağlı farklı karakterlerde üfürümler duyulur.
Kapak yapı ve fonksiyonlarının değerlendirilmesinde en iyi yöntem ekokardiyografidir (kalp ultrasonografisi). Bu yöntemle kalbin büyüklüğü, kapakların durumu (kireçleme, çökme, kaçak veya darlık varlığı ve şiddeti), kapaklardan geçen ve kan akım hızları, bölümler arası basınç farkları ölçülebilir. Bazı durumlarda daha ayrıntılı ve yakından değerlendirmeye ihtiyaç duyulabilir ve transözefagial ekokardiyografi (endoskopik yöntem ile yapılan kalp ultrasonografisi) bu amaçla kullanılır.
Kapak hastalıklarının tedavisi
Kalp kapak hastalıklarında ilaç ve girişimsel (katater ile balon uygulanması ve cerrahi işlemleri içerir) tedavi yöntemleri kullanılabilir. İlaç tedavisi kapak yapısına etki etmez fakat ilaç tedavisindeki amaç kapak hastalığının kalp üzerine bindirdiği yükü azaltması ve hastayı klinik olarak rahatlatmasıdır. Ciddi kapak hastalarında kalbin yapı ve fonksiyonlarında bozulma başladığı ve tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda girişimsel tedavi yöntemleri devreye girer. Özellikle mitral kapak darlığında kapak yapılarının kireçlenme yükü çok fazla değilse katater aracılı balon ile genişletme yöntemi uygulanabilir. Cerrahi tedavi ise kalp kapağının yapısı uygunsa onarım ya da ağırlıklı olarak metal veya daha az kullanılan biyoprotez kapak ile değişim yapılır.